AV TÜFEKLERİNDE EJEKTÖR VE SELEKTÖR
Selamlar, geçtiğimiz yılın 2-5 Mayıs tarihleri arasında 8.kez düzenlenen İstanbul Prohunt Av Silah ve Doğa Sporları Fuarında iken tesadüfen denk geldiğim AV&DOĞA DERGİSİ standında Sn. S. Alper ERDEM tarafından Av&Doğa yayımlanan ''EJEKTÖRLÜ SELEKTÖRLÜ'' konulu yazı dikkatimi çekip fotoğraflamıştım. Yazıdaki görselin az oluşu dikkatimi çekti ve elimden geldiğince konuyla ilgili yazıya ek, görselle destekleyerek blogumda paylaşmaya karar verdim. Saygılar.
Ünal Aslan
Önce yazıya geçmeden evvel piyasada mevcut bulunan ejektörlü/ejektörsüz ve selektörlü/selektörsüz yivsiz tüfeklere bakalım.
Tek Namlulu Av Tüfeği |
Tek Namlulu Horozlu Av Tüfeği |
Tek Tetik Çifte Av Tüfeği |
|
Çift Tetik Horozsuz Av Tüfeği |
|
Çift Tetik Süperpoze Av Tüfeği |
Üç Namlulu Av Tüfeği |
" Genellikle pahalı olan çiftelerin dahada cüzdan yakar hale getirilmesinde bu yapının etkisi büyüktür. Bizde genellikle enjektör olanak telaffuz edilen hatta bazı kitaplarda dahi bu biçimde yer alan çifte boşaltma elemanları İngilizcenin eject / fırlatarak boşaltma fiilinden almıştır. Çifte ve süperpozelerin bir çoğunda boş veya dolu kovanı atım yatağından dışarı sevk eden bir unsur mevcuttur. Bu eleman , eğer fişeği elle tutulacak kadar dışarı alıp tahliye için kullanıcısının müdahalesini bekliyorsa adı ''extractor / çıkartıcı'' yani ''tırnak'' sadece boş olanı atım yatağından hışımla fırlatıp ,atıyor, dolusunu ancak tırnak mesaii kadar dışarı veriyorsa buna ''Ejektör / Fırlatıcı''denir. Tırnaklar her iki namlu için tek bir parçayken ejektörler beheri için birerden, iki parçalıdır.
Not 1: Ejektörler iyi yapılmak zorundadır. Sürekli darbe alarak ve fişeği aksine manivela gücüyle fırlattıkları için, iyi yapılmamış olanları zaman içinde bükülerek veya çatlayarak işlev veremez hale gelebilirler.
Not 2: Çekiçli türlerde, tırnakları iten, bu darbe elemanlarının vuruşlarıdır. Diğerlerinin etkileme yayları kendi içlerindedir.
Ejektörler, dolu kovan boş kovan ayrımını, darbe elemanlarının kurulu yahut sükunet halinde olduğunu belirten ara parçaların kendilerine ulaşım durumuyla yaparlar.
Pahalı olanların çekiç, orta hallilerin tetikleme mekanizmaları vardır. Yayları güçlüdür. Genelde kasanın fişek tablasına bakan ön yüzünden destek alarak, kırılmış namlunun kapanırken tatbik gören manivela gücü yardımıyla yeniden kurulurlar. Tetikleme aksamı süper pozelerde atım yatağı yanlarında yahut el kundağı içinde konumlu durumdadır.
Çekiçli türlerde , tırnakla, tırnakları iten, bu darbe elemanlarının vuruşlarıdır. Diğerlerinin etkileme yayları kendi içlerindedir. Yeni pahalı modellerde çekiç mekanizması el kundağı demiri yanlarında ekstra yer işgal ettiği için azda olsa ağırlık teşkil etmektedir. Ancak tetikli türler, masif metal içine oyularak yerleştirildiklerinden silaha kazandırdıkları yük okadar belirgin değildir.
Ejektörler iyi yapılmak zorundadırlar. Çünkü sürekli darbe alarak ve fişeği aksine manivela gücüyle fırlattıkları için, iyi yapılmamış olanları zaman içinde bükülerek veya çatlayarak işlev veremz hale gelebilirler.
Ünlü bir İtalyan firma ejektör sistemine yaygın olarak kullanılmamış çok değişik yaklaşım getirmiştir. Bu modellerde , dolu boş kovan ayrımını gerçekleştiren, kurma kolları değil atım yatağı içine , ovan altlarına yerleştirilmiş küçük pimlerdir. Atış sırasında patlama etkisiyle genleşen kovan cidarları bu mini pistonları dışarı iterken ejektör vuruşunu çıkartan mekanizmaların yolunu da açmaktadır. Bu karmaşık yeniliğin karton kovanlarda çalışmama ihtimali havi, temizliğine dikkat gerektiren bu yeniliğin muhtemelen işe yarar tek avantajı , tetik düşürme kovanlarıyla çalışma sırasında, ateşleme basıncı mevcut olmayacağından, tüfek açıldığında uzun süre kullanabilecek bu birimlerin sadece elle çekip çıkarılabilecek kadar dışarı verilip, kaybolabilecek şekilde fırlatılıp, atılmamasıdır.
İster tırnaklı isterse fırlatıcılı olsun,bir çiftenin bu elemanları zamanla aşınıp yuvasında oynamaya başlamış, çıkarması veya tutup fırlatması gereken kovan tablasını kavramadan devinimini sürdürüyor ise kullanıcısının başı derttedir. Zira, tırnak veya fırlatıcı tablayı es geçerek yükseldiği, onu kendisiyle namlu arkasında, hapsettiği için tüfek artık kapanamaz, fişek yerinden hiçbir şekilde çıkarılamaz, dahası el kundağı da normal konumundan uzaklaştığı yönünden silahı sökerek namluyu almak mümkün olamaz. Arada kalan dolu bir fişek ise vaziyet dahada vahim demektir. Boş kovanlar bir şekilde tablası pensle ezilip tırnak hizasına getirilerek yerinden alınabilirler. Ancak aynı uygulamayı dolularda yapmak son derece risklidir.
Selektörler sadece tek tetiklilere has elemanlardır. Hangi namlunun ateşlemede il sırayı alacağını tayin ederler. Bu tercih için tüfeğin üzerinde muhtelif yerlerde, kurma kanadı arkasında, emniyet sürgüsü üzerinde, tetik korkuluğu içinde konumlandırılmış mandal veya düğme benzeri komu birimleri olduğu gibi, bazı tüfeklerde bu görevi, iki tetik gibi görüne ateşleme biriminden öndeki olanı üstlenmiştir. Bununla iki namlu art arda, arkada olanıyla sadece biri ateşlenebilir.
Tetik tercihinde ilk sıra genellikle yakına ateş eden namluya verilir. Avın veya hedefin uzaklaşması durumunda ikinci atış daha dar şoklu olan diğer namluyla yapılacaktır.
Yanyana namlulu çiftelerde genelde sağ namlu daha geniş şoklu yapılmakta, tek tetikte selektör tercihinde bu birim öne alınmaktadır. Süperpozeler de alt namlu şoku daha yakın atışlar içindir. Bunun ana sebebi, bu konumdaki ateşleme biriminin uzun eksenin yaklaşık olarak tam omuz seviyesinde oluşu dolayısıyla geri tepme sırasında çok az namlu şahlanması vererek muhtemel ikinci atışın hedef üzerine yönelmesinde büyük kolaylık sağlamasıdır. Müsabaka amaçlı tüfeklerin bu yapılanmada imalinin esas nedenlerinden biride budur.
Çift Tetik Süperpoze Av Tüfeği |
Atış müsabakalarında kullanılan çoğu tek tetikli tüfeklerin bazılarında selektör bulunmaz. Bunun nedeni , ilk atışın genellikle daha yakın hedeflere, ikincinin uzaklaşana yapılması dolayısıyla, bunun aksi bir tercihin müsabaka şartlarında neredeyse mümkün olmasından dolayı fazladan bir de selektör mekanizmasına ihtiyaç olmamasıdır. Her atışın sonunda tüfek genellikle zaten açıldığı için selektör ateşleme düzenini yeniden standart sıralamaya alacaktır. Avcılık uğraşında, avın fark edilmesinin, onun yakın veya uzak konumuna bağlantılı olmaması nedeniyle selektörsüz tek tetikliler fazla revaç bulunmaz.
Selektörsüz tek tetikli bir çifte tek atışı takiben açılıp sadece namlu kontrolüyle ateşlenmiş taraf doldurulmadan tekrar kapatılmışsa kullanıcısının ilk çekişte boş namluyu seçerek yanıltabilir. Böyle durumlarda atıcı kendini toparlayabilirse çabuk peş peşe iki çekişle vaziyeti kurtarabilir. Öte taraftan tüfek sahibi, silahını açıp doldurmadan kapamış selektörü de dolu namluya almamışsa yine aynı bocalama durumlarına düşebilecektir. "
Konuyla ilgili video: Hunting City tarafından 25 Haziran 2016 tarihinde ''av tüfeğinde enjektör ve selektör nedir'' başlıklı yayınlanan bir video:
İstek,Görüş ve Önerilerinizi bekliyorum.
Allaha Emanet Olun. 😉
Allaha Emanet Olun. 😉
KAYNAKÇA
AV&DOĞA Dergisi, Mart 2019, 254. Sayı
İletişim:
unalaslanilesilahlar@gmail.com
@unalaslanilesilahlarblog
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder