23 Ağustos 2018 Perşembe


ATEŞLİ SİLAHLARIN TARİHÇESİ 




Es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtuhû


(Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun)






Saygı Değer Silah sever Kardeşlerim!

Silahlar insanlığın varoluşundan bu yana cesitli evrelerle süre gelmiş ve insanlığın vazgeçilmez araçlarından olmuştur... Her dönemde farklı yeniliklere uğrayan ateşli silahlar günümüzün saniyede 1500 mermiyi ateşleyen modern makinelerine dek gelmiştir. Ateşli Silahlar Bilgisine giriş niteliğinde olan bu yazıda ateşli silahların tarihine bakılmaktadır.




İstek,Görüş ve Önerilerinizi bekliyorum.
Allaha Emanet Olun. 😉



Ünal Aslan - Blogger



Ateşli silahlar tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaya başlandıktan sonra yaralanma ve ölüm nedenleri arasında önemli bir yer tutmuştur. Ateşli silahlarla ilgili her türlü kriminal olayın aydınlatılmasında çeşitli yöntemler kullanılmaya başlanmış, bu yöntemlerin geliştirilmesi ile balistik bilimi ortaya çıkmıştır. 

I-Ateşli Silahların Tarihçesi: 
Barut: Ateşli silahların tarihi barutun keşfi ile başlar. Ancak barutu kimin ve ne zaman keşfettiği bilinmemektedir. Prof.J.K.Partington milattan sonra bin yıllarından önce Çinlilerin güherçile esaslı barut kullandıklarını bildirmekte ise de 12. yy’da İspanya’da Müslüman Endülüslerin kolayca tutuşabilen tozlarla uğraştığı göz önüne alındığında bu tozların Çin’e Kuzey Afrika üzerinden müslüman tüccarlar tarafından götürüldükleri görüşü daha ağır basmaktadır. Çin’de barut hakkındaki ilk yazılı belgeye bu tarihten sonra rastlanmıştır. 1776 yılında Doğu Hindistan Şirketi tarafından eski Sankritçe yazılarının çevrilmesi ile barutun Hindistan’da beşyüzyıldır bilindiği ortaya çıkmıştır. Tüm tartışmalara rağmen barutun önce kimler tarafından bulunduğu ve hangi amaçla kullanıldığı tam olarak açıklanamamıştır. 

Karabarut: İnsanlığın bildiği en eski patlayıcı, karabaruttur. 13. yy’dan beri Avrupa’da bilinmekte ve kullanılmaktadır. O zamanlarda %15 mangal kömürü, %10 kükürt ve %75 güherçile (potasyum nitrat) karışımından oluşmaktaydı. Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk kullanılan barut %15,6 kömür, %10,4 kükürt ve %74 güherçile içeren karışımdı. Bu tür barutta güherçile yanıcı, kömür ve kükürt ise yakıcıdır. Kapalı yerde çabuk yanıyor ve patlıyordu. Bu karışım 16. yy ortalarına kadar ‘’Serpentine’’, bu tarihten sonra ‘’Corned’’ olarak biliniyordu. Bu toz birden patlayarak sıklıkla kazalara sebebiyet veriyordu. Karabarutun birçok modifiye edilmiş şekilleri geliştirildi. 


Periyodik tablo
Alfred Nobel


Dumansız Barut: Karabarut fazla duman çıkarması ve artık oluşturması sebebiyle yerini dumansız baruta bırakmıştır. Tek veya çift bazlı olabilir. Dumansız barutun temel maddesi nitroselülözdür. Tek bazlı türünde baz nitroselülöz, çift bazlı türünde baz nitroselülöz ve nitrogliserindir. Nitroselülöz uygun çözücülerle homojen katı bir maddeye dönüştüğü zaman sadece yüzeyel olarak yanar ve ani patlama göstermez. İtici etkisinden dolayı tercih sebebi olmasına yol açmıştır. Nitroselülözün üretiminde ilk adım nitrik asit ile selülöz elyafın birleştirilmesidir. Bu şekilde meydana gelen selülöz nitrat, karbon monoksit, karbondioksit, nitrojen, hidrojen ve buhar meydana getiren patlayıcı bir maddedir. Dumansız barutlu silah ateşlendiğinde yara etrafındaki is’in rengi daha az dikkat
çekicidir. Yandığı zaman hacminin 900-1000 misli patlama gazı meydana getirir. Tarihi açıdan dumansız barut ilk önce av tüfekleri için geliştirilmiştir. Harrison’a göre dumansız barutun av tüfeklerinde ilk defa başarılı bir şekilde kullanımı 1864’de Prusya Ordusunda Yüzbaşı E.Schultze tarafından gerçekleştirilmiştir. Berg ise, ilk kullanımın Fransa‘da 1884’de M.Vieille’ye ait olduğunu söylemektedir. Bundan 3 yıl sonra Alfred Nobel, %40 nitrogliserin ve %60 nitroselülöz birleşimi ile birlikte ‘’Ballistite’’ diye adlandırılan dumansız barutu icat etmiştir. Bundan sonra seri halde kısa namlulu silahlar yapılmaya başlanmıştır. Tüm bunların yanında yarı dumansız baruttanda söz edilebilir. Genellikle %85 karabarut ile %15 dumansız barutun karışımıdır .. 


1900’lü yıllara gelince çoğu askeri tüfeklerde dumansız barut kullanılmaktaydı. Amerika Birleşik Devletleri’nde E.I.duPont deNemours Şirketi başlıca dumansız barut imalatçısıydı. Onların imal ettiği barutlarda esası teşkil eden madde sadece nitroselülözdü. 20. yy’ın başlarında Hercules Barut Şirketi, nitrogliserin ve nitroselülözden oluşan çift bazlı dumansız barutu imal etti. Dumansız barut giderek yaygın bir şekilde kullanılmaya başladı. Bunun nedeni dışardan ilave bir oksijen gereksinimi olmaksızın, silahın bir bölümünde yanmasına olanak sağlayacak yeterli oksijeni, bunun bileşenlerinin ihtiva etmesiydi. Silah içinde barut tutuşturulduğunda, oluşan ısı ve gaz, basıncı arttırarak daha fazla ısı, yanma ve patlamaya yol açıyordu. Tarihsel olarak gelişimini ve etkisini arttıran baruta benzer şekilde, ateşli silahlarda da bir aşama görülmüştür. Bu aşamalar daha çok ateşleme sistemlerinde, namlular ve mermilerde gerçekleştirilmiştir. 

A-Ateşleme Sistemleri: 

*El topu (14.yy): Büyük toplarda kullanılan sistem daha küçültülmüş ve elde taşınabilir kaba silah şeklinde kullanılmaya başlanmıştır. Bunlar basitçe bir ucu açık demir veya pirinçten yapılı borulardan oluşuyordu. Kapalı ucunda bir deliği vardı. Bu 
boruların uzunluğu 23cm. Civarındaydı. El topunun ateşlenmesi için yanan bir çubuk, akkor haline getirilmiş demir parçası veya bir kor parçası kullanılmıştır. 

*Kibrit ile ateşleme sistemi (1450): El toplarındaki sistem biraz daha geliştirilerek ateşleme kibrit ile sağlanmaya başlanmıştır. Bu sistem el topuna benzer özellikler taşıyan silaha özel olarak yanıcı bir cisime batırılmış kordonu, barut ile temasa getiren bir aygıt eklenmiştir. Yine bu dönemde yiv açılma işlemi uygulanmaya başlanmıştır. Yiv’in icadının Almanya veya Avusturya’da olup olmadığı bilinmemektedir. Fakat 1493 ile 1508 yılları arasında ilk kullanılan yivli silahların, Alman imparatoru Maximillan I’in silahları olduğu bilinmektedir. 

*Tekerlekli ateşleme sistemi (1517): Johann Kiefuss adında bir Alman tarafından bulunmuş olan bu sistemde, piritten, elle kurulan bir yay vasıtası ile döndürülen, kenarı tırtıklı bir tekerlek vasıtasıyla ateşleme kabına kıvılcımlar fırlatılıyordu. Bu sistem ateşlemenin daha hızlı ve daha garantili hale getirilmiş bir şekli olmuştur. 

*Çakmaklı silahlar (1550-1615): Bu tür ateşli silahlar da evre evre gelişmiştir. 1550 yıllarında ilk türlerine İskandinavya’da rastlanmıştır. Bu silahların ateşleme sisteminde tetik ile düşürülen çakmaktaşı bağlanmış bir horoz, çarpma bölümüne vurmak suretiyle ateşleme kabına kıvılcımlar fırlatırdı. Buna benzer sistemlerden İskandinav tipinde, biraz daha geliştirilmiş çarpma tablası vardı ve ateşleme kabı ile bir ünite olarak birleştirilmişti. En sonunda Fransa’da gerçekleştirilen çakmak sistemi ortaya çıkmıştır. Bu türde en önemli değişiklik ilk modellerde açıkta ve dışta olan ateşleme sisteminin, tüfeğin iç bölümüne yerleştirilmiş olmasıdır. 15. yy’ın sonları ile 16. yy’ın başlarında kavisli yivin kullanıldığına dair kanıtlar bulunmaktadır. 1577 ile 1648 yılları arasındaki dönemde yivli silahlar ilk defa askeri amaçlı olarak Danimarka’da kullanıldılar. 

*Hazne dolumlu ateşli silahlar (1776): Ağızdan doldurulan ilkel tüfek yerine bu yılda ilk defa haznesi mermi ile doldurulan tüfekler ortaya çıkmıştır. 1776 yılında İngiliz ordusunda Ferguson markalı ve bu türde ateşli silahlar kullanılmaya başlanmıştır.

*Revolver (1835): 1835’de Samuel Colt ilk revolverinin patentini almıştır. 
Samuel Colt
Bu ilk model  revolverde top kısmında açılmış birkaç mermi yatağı, ateşlenecek mermiyi namlu hizasına getiriyordu. 


Hiram Maxim
















*Makineli silah (1884): 2 Mart 1963 tarihli İngiliz Kraliyet Cemiyeti’nin kayıtlarına göre, yarı otomatik silahların prensipleri İngilizler tarafından bulundu. Bununla birlikte yarı otomatik silahların geliştirilmesi 1881 ile 1883 yılları arasında bir Amerikalı olan Hiram Maxim tarafından yapıldı. Amerika Birleşik Devletlerinde, Hiram Maxim tetik basılı kaldığı ve şarjörde mermi bulunduğu sürece silahın geri tepmesi ile dolumu sağlayan ve ateşe devam eden ilk makineli silahı meydana getirmiştir. Bu buluş, savaşlarda oldukça büyük etkiler yapmıştır. 


*Otomatik tabanca (1892): Bu tür tabancalara yarı otomatik veya kendiliğinden dolan tabancalar ismi de verilebilir. Her atış için tetiğe ayrı olarak basmak gerekmektedir. Bu tür ilk ateşli silahlar Avusturya’da Schonberger tarafından imal edilmiştir. Ticari olarak ilk başarılı yarı otomatik tabanca Amerikalı Borchard tarafından 1892’de üretilmiştir. 


B-Mermilerdeki Gelişme: 
İlk mermi (1575): Merminin ilk şekli bugünkü mermilerle pek az benzerlik göstermiştir. Temel olarak, mermi çekirdeği ve yeterli ölçüde barutu içeren bir kâğıt paket şeklinde kullanılmıştır. Bu sistemin avantajı, ateşli silahı doldurmada çabukluk sağlanmış olması ve taşıma işlemi esnasında barut kaybının önlenmesiydi. Daha iyi vuruş gücü ve etkinlik elde etmek için küresel mermi modern mermilere benzeyecek şekilde uzatılarak ağırlık ve vuruş gücü arttırılmıştır. 



Alexander J.Forsyth

*Vurma sistemi (1807): Bu sistemi bir İskoç papazı olan Alexander J.Forsyth geliştirmiştir. Bu
sistemde patlama özelliği taşıyan bileşikler ince parçalar haline getirilir ve bunlara çarpan bir horoz, bu bileşikleri patlatarak barutu ateşlerdi.















*Çarpma kapsülü (1814):
Philadelphia’lı Joshua Shaw, Forsyth prensiplerini kullanarak çarpma kapsülünü geliştirmiştir. Bu kapsülde patlayıcı bir bileşik bulunuyordu. Bu sistem dolma tüfekler için en çok kullanılan ateşleme sistemi olmuştur. 




*İğne vuruşu ile ateşlenen mermi (1836): Bu tip mermi Fransa’da Lefaucheux tarafından geliştirilmiştir. Çıkıntılı bir iğne, buna çarpan horoz etkisiyle ateşleme karışımının olduğu kısma girerek, kovanda ateşlemeyi sağlardı. Bu tip mermi, mermi çekirdeği, barut ve ateşleyicinin hepsini bir tek mermide taşıyan ilk mermi modeli olmuştur. 
Casimir Lefaucheux
















*Çevresel vuruşlu mermi (1845): Fransa’da Flobert tarafından geliştirilmiştir. Bu kovanda ilk ateşleyici bileşiği, merminin arka bölümünde ve çevresinde boş olarak düzenlenmiş kenar kısmına konur. Ateşleme iğnesi veya horozun bu bölüme çarpması sonucunda barutun ateşlenmesi sağlanırdı. 

*Merkezi vuruşlu mermi (1858): Bu mermi türünü Morse geliştirmiştir. Ateşleyici taşıyan kapsül merminin arka bölümünde yer alır. Bu kapsüle iğnenin çarpması sonucu kapsül içindeki ateşleyici, barutun ateşlenmesini sağlar. Gerek çevresel vuruşlu mermiler, gerekse merkezi vuruşlu mermiler bugün modern silahların standardı olarak kullanılmaktadırlar. 

C-Namlulardaki Gelişme: 
Bir ateşli silahın imalat işlemleri sırasında sert bir çelik çubuk, çelik bir namlu haline getirilmek için bir uçtan diğer uca kadar delinir. Ardından namlunun iç tarafı ateşleme işlemi denilen çevrilme ile tam olarak düz hale getirilir. Yivsiz namlu, bu şekilde yapılır ve yuvarlak, küresel kurşun bir mermi bu namludan ateşlenebilir. Bu silahın en büyük dezavantajı kullanılan küresel mermi namlu çapında olsa bile namluya tam olarak uymaz. Yanan barutla oluşan basınçlı gazların önemli bir kısmı küresel merminin kenarlarından ön tarafa geçerek silahın etkinliğini azaltır. 16. yy.da savaşan askerler açısından namlu ağzından silahın doldurulması işleminin kısa bir süre sonra pratik olmadığı görüldü. Bu nedenle namlunun dip kısmından doldurulabilen ve birkaç defa ateşlenebilen silahların yapımına girişildi. Bu sistemde ayrı bölümler önce dolduruluyordu. Daha sonra bu kısım namlu dibine yerleştiriliyordu. Namlu dibinden doldurma konusunda yapılan çalışmalar, bir eksen etrafına yerleştirilen birkaç namludan oluşan bir silahın yapımına yol açtı. 18. yy’ın erken ve orta dönemlerinde savunma için kullanılan bu silahlar heybetli görünümde olan el silahları idi. Bu silahlar 14gr. veya daha fazla ağırlıkta olan bir mermiyi atabilen 15-20cm. Uzunluğunda bir namluya sahiptiler. Bu el silahlarının ilkinde ilk atıştan sonra namlu kısmı el ile döndürülerek daha sonraki atışlar için aşağıdaki dolu bir namlunun pozisyonuna getiriliyordu. Üst üste bir çift namlunun bulunması, ayrı ayrı ve yeniden doldurmaksızın dört atışın yapılmasına olanak sağlıyordu. Orta çağda, 15 veya daha fazla namlusu olan birkaç silah yapıldı. Bununla birlikte bu silahların çoğunda namlu sayısı altıdan azdı. Bunların çoğunda modern tek veya çift namlulu silahların çapının yaklaşık olarak, yarısı kadar olan bir namlu çapı bulunuyordu. Çok sayıda namlusu bulunan bu eski silahlara günümüzde ‘’Pepperbox” denilmektedir. 


Pepperbox

Yanan barutun basınç etkisinden daha fazla yararlanmak için namlunun boyu uzatılmıştır. Ancak burada da bazı komplikasyonlarla karşılaşılmıştır. Mermi taklalar atarak çabucak hızını kaybetmiş ve uzun namlulu silah kullanışsız duruma düşmüştür. Namlulardaki en büyük gelişme namlu içine yiv ve setlerin açılması ile oluşmuştur. İlk kayıtlara 1450 ile 1500 yılları arasında rastlanmıştır. Almanya ile Avusturya’dan çıkarak yayıldığı görülmüştür. Yaygın olarak kullanımı seneler sonra gerçekleşmiş ve şekilleri değişerek günümüze kadar gelmiştir. Böylece mermi, katettiği yolun büyük çoğunluğu boyunca takla atmadan ve sallanmadan yol almaya başlamıştır. Merminin kendi çevresinde dönüşü, namlu uzunluğundan bağımsız olarak uzun mesafelerde bile mermiye etkinlik kazandırmıştır. Namlu içindeki yivler, şu anda genellikle namlunun içerisine bir kere de spiral oluklar açan bir matkap aracılığı ile yapılmaktadır. İşlem sırasında çelik namlunun içerisindeki çok küçük sert parçalar matkabın kesici ucuna zarar vermekte ve bu zararın oluşturduğu iz, bu namlu içersindeki tüm yiv boyunca devam etmektedir. Böylece her yiv oluğu, içerisinde matkabın kesici ucuna uyan bir dizi iz oluşturur. Bu izler matkabın her kullanılışında değişmekte, ayrıca aynı namlu içerisindeki her yivde de değişmektedir. Bu nedenle aynı imalatçı tarafından üretilen iki silah namlusundaki izlerin şeklinin aynı olması mümkün değildir. Böyle bir namludan geçen merminin yüzeyinde karakteristik çizgiler oluşacaktır. Çeşitli gelişmeler sonucunda silahlar, 18. yy’ın son yarısında fonksiyonel açıdan en yüksek duruma ulaştılar. Daha eski modellerde namluların birleştiği kısmın her atışta el ile döndürme zorunluluğu bulunmakta ise de, 1830 yılında Londra’lı Joseph Land’ın çalışması sonucunda namluların birleşme yerinin döndürülmesi işlemi mekanik hale getirildi. Bu Pepperbox silahlarının dezavantajı, tetik çekildiğinde namlunun otomatik olarak dönmesinin yanı sıra horozunun kalkarak, hedefin görülmesini zorlaştırmasıydı. Samuel Colt 1835 yılında nişan alma sorununu çözdü. Colt, bölümler ihtiva eden, silindiri bulunan ancak silahın namlusunun sabit kaldığı bir tabanca (revolver) geliştirdi. 

Samuel Colt bunu, silindiri döndüren ve her atıştan sonra aynı hizada kilitlenen bir iç mekanizma geliştirerek sağladı. En büyük dezavantajı silindirin önünden, her bölümün barut ve mermi ile doldurulmasıydı. Arka tarafta her bir bölümün baş kısmında küçük bir kapsül yer alıyordu. Bu yapı da işlemi yavaşlatıyordu. Pepperbox tipindeki ilk Fransız revolveri 1851 yılında yapılan Lefaucheux idi. Yapımından hemen sonra arkadan doldurulan mermilerle birlikte birçok revolver ortaya çıktı. 1900’lü yıllarda en fazla gelişimi bu toplu tabancalar (revolver) gösterdi. Bundan sonraki gelişimleri ise pek fazla değildi. Manufrance gibi 0.25 kalibrelik otomatik silahlar ortaya çıktı. I. Dünya Savaşı’ndan önce Colt 0.45 modeli ve Luger gibi daha geliştirilmiş silahlardan bazıları yapıldı. İkinci dünya savaşından sonra keşfedilen ve silahların namlu ucuna takılan susturucu (silencer) denilen alet patlamanın sesini hafifletmiş; ancak, atış mesafesi tayinini güçleştirmiştir.




Kaynakça: Tabancatüfek.com

Yararlanabileceğiniz Türkçe Kaynaklar: 
                                                                              
https://www.idefix.com/Kitap/Silah-Tabanca-ve-Tufeklerin-800-Yillik-Tarihi/Hobi/Genel-Ilgi/urunno=0000000273453


17 Ağustos 2018 Cuma







Es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtuhû

(Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun)



Dostlar!


Bilindiği üzere toplumumuzda  Ateşli Silahları ve Bıçakları kullananımız olduğu  halde maalesef ve maalesef ki bunun yasal gerekçesi bilinmemektedir. Ve durum böyle olunca ortada bir kara düzen kullanım sorunu ortaya çıkmaktadır. Buda Ateşli Silah ve Bıçak kullanımında yasal bilinçsizliği meydana getirmektedir. Bende bu bilinçsizliği en azından bir nebze önlemek adına blogum da  “6136  Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun” unu işlemek istedim. Sizlerden ricam mutlaka en azından bir defa okuyup yasal bilinçsizliği önleme adına katkıda bulunmanızdır.




İstek,Görüş ve Önerilerinizi bekliyorum.
Allaha Emanet Olun. 😉



Ünal Aslan - Blogger



2463

                              ATEŞLİ SİLAHLAR VE BIÇAKLAR İLE DİĞER
                                         ALETLER HAKKINDA KANUN(1)(2)

Kanun Numarası : 6136
Kabul Tarihi : 10/7/1953
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 15/7/1953 Sayı : 8458
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3     Cilt : 34 Sayfa : 1542


Bu Kanunun yürürlükte olmayan hükümleri için bakınız
"Yürürlükteki Bazı Kanunların Mülga Hükümleri Külliyatı",
Cilt: 1        Sayfa: 393

Bu Kanun ile ilgili olarak Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren
yönetmelik için, "Yönetmelikler Külliyatı" nın kanunlara göre
düzenlenen nümerik fihristine bakınız.


Madde 1 – (Değişik: 12/6/1979 - 2249/2 md.)
Ateşli silahlarla mermilerinin ve bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması, yapılması, satılması, satınalınması, taşınması veya bulundurulması bu kanun hükümlerine tabidir.
Madde 2 – (Değişik: 23/6/1981 - 2478/1 md.)
(Değişik: 12/5/1988 - 3448/1. md.) Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının ihtiyaçları ile Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığınca, kamu kurumlarına ve bu Kanuna göre silah taşımaya hak kazanmış hakiki şahısların uygun görülen taleplerini karşılamak için yurt dışından yapılacak alımlar ve 6551 sayılı Barut ve Patlayıcı Maddelerle Silah ve Teferruatı ve Av Malzemesinin İnhisardan Çıkarılması Hakkında Kanun Hükümleri saklı kalmak üzere, ateşli silahlarla mermilerinin ve bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan sair suç aletlerinin ülkeye sokulması yasaktır.
Ancak;(3)
A) Tek bir silaha ve bu silahın mermilerine mahsus olmak üzere;
1. Memleketimizde akredite olup diplomatik ayrıcalık ve bağışıklıklardan yararlanan kişilerin, (Karşılıklı olmak koşuluyla)
—————————
(1) Daha önce "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Kanun" şeklinde olan kanun başlığı, 12/6/1979 tarih ve 2249 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu şekilde değiştirilmiştir.
(2) Bu Kanunda geçen "yivsiz av tüfekleri"  ibaresi 1/7/2003 tarihli ve 4915 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi ile "yivsiz  tüfekler" olarak değiştirilmiş ve metindeki yerlerine işlenmiştir.
(3) Bu hükmün uygulamasında ek 4 üncü maddeye bakınız.

2464

2. Memleketimizdeki yabancı elçilik ve konsolosluklarda görevli olup da diplomatik ayrıcalık ve bağışıklıklardan yararlanmayan kişilerden gerek görüldügü için Dışişleri Bakanlığınca önerilen ve İçişleri Bakanlığınca uygun görülenlerin, (Karşılıklı olmak ve saptanan belirli tiplerden bulunmak koşulu ile)
B) Resmi görevle yurt dışına giden kişilerden, gittikleri yabancı ülkenin devlet veya hükümet başkanları ya da hükümet üyeleri yahut genelkurmay başkanları veya kuvvet komutanları tarafından veya hükümetleri adına, kendilerine silah ve mermi armağan edilenlerin, (silahın ve merminin armağan olarak verildiğinin belgelenmesi koşulu ile ve gümrük vergi ve resmi ödenmeksizin)
C) Memuriyetleri devamınca bir defaya ve tek bir silaha mahsus olmak üzere,
dış temsilciliklerimizde elçi sınıfından olanlar ile konsolosların ve daimi görevlerde bulunan subaylarla güvenlik memurlarının,
Getirdikleri silah ve mermisinin yurda sokulmasına izin verilir.
(Üçüncü ve dördüncü fıkralar Mülga: 22/11/1990 - 3684/6 md.)
Yurt dışına kıta ile gönderilen subay ve astsubayların kimlik kartlarında kayıtlı silahları için yurda girişlerinde izin şartı aranmaz.
(Altıncı fıkra Mülga : 22/11/1990 - 3684/6 md.)
Madde 3 – (Değişik: 12/6/1979 - 2249/4 md.)
Memleket içinde ateşli silahlarla mermilerinin yapılması, Türkiye'de Harp Silah ve Mühimmatı Yapan Hususi Sanayi Müesseselerinin Kontrolü Hakkındaki 3763, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Hakkındaki 5591 ve Barut ve Patlayıcı Maddelerle Silah ve Teferruatı ve Av Malzemesinin İnhisardan Çıkarılması Hakkındaki 6551 sayılı Kanunların hükümlerine tabidir.
Madde 4 – (Değişik: 12/6/1979 - 2249/5 md.)
Ülke içinde kama, hançer, saldırma, şişli baston, sustalı çakı, pala,kılıç, kasatura, süngü, sivri uçlu ve oluklu bıçaklar, topuz, topuzlu kamçı, boğma teli veya zinciri, muşta ile salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel nitelikteki benzeri aletlerin yapımı yasaktır.
Bunlardan bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılması zorunlu bulunanların yapımına İçişleri Bakanlığınca yapılacak bir yönetmelikte belirlenen kurallara göre izin verilir.
(Değişik fıkralar: 23/6/1981 - 2478/2 md.):
Yalnız sporda kullanılan yivli ateşsiz silahlar ve mermileri ile yivsiz tüfekler ve mermilerinin, ev gereçlerinden olan veya tababet, sanayi, tarım, spor için kullanılan aletlerle bir meslek veya sanatın icrası için gerekli bıçak, şiş, raspa ve benzerlerinin kullanılması bu Kanun hükümlerine tabi değildir.
Avda veya sporda kullanılan her nevi ateşli yivli silahlar bu Kanunun 7 nci maddesine göre ruhsata tabidir.
Madde 5 – (Değişik: 12/6/1979 - 2249/6 md.)
Yurda sokulması ve yapımı yasaklanan ve 4 ncü maddenin 1 nci fıkrası kapsamına giren bıçak ve aletlerin satılması, satınalınması, taşınması ve bulundurulması yasaktır.
Bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılmasına 4 ncü maddeye göre izin verilen bıçaklar bu yasağın dışındadırlar.

2465

Madde 6 – (Değişik: 22/11/1990 - 3684/1 md.)
(Değişik birinci fıkra: 3/10/2016-KHK-676/12 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/12 md.) Bu Kanun kapsamına giren silahlar için verilen taşıma ve bulundurma ruhsatları yenileme harcı alınmak şartı ile beş yıl için geçerlidir. Ruhsatların veriliş sebeplerinin ortadan kalkması halinde ruhsat sahibi durumu ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmekle yükümlüdür. Aksine hareket edenler ile süresi dolduğu halde altı ay içerisinde ruhsatını yeniletmeyenlerin ruhsatları iptal edilir. Ancak, gerekli şartları haiz olan kişilere üçbin Türk Lirası idari para cezası ödemeleri kaydıyla tekrar ruhsat verilebilir. Bu fıkra hükmüne göre idari para cezası vermeye mülki amir yetkilidir.
(Değişik ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/153 md.)Ancak, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar, Genelkurmay Başkanı, Hükümet Üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeleri, Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Komutanı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, Başbakanlık ile İçişleri Bakanlığı müsteşarları, Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Müsteşarı, Emniyet Genel Müdürü, Sahil Güvenlik Komutanı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter yardımcıları, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreter yardımcıları ve bu görevlerde bulunmuş olanların ruhsatlarında süre kaydı aranmaz. Ruhsata bağlanmış silahlara ait yerli ve yabancı menşeli mermiler için ayrıca ruhsat aranmaz. Bu ruhsatlar mermiler için de geçerlidir. (1)
Silah taşıma ruhsatları nereden verilmiş olursa olsun Ek 1 inci maddede sayılan yerler dışında geçerlidir.
Birden fazla silaha sahip olanlardan bu Kanun Hükümlerine göre, durumları silah taşımaya uygun olanlara istekleri halinde, mevcut silahlarının hepsi için ayrı ayrı taşıma ruhsatı verilir.
Ruhsatların renk, şekil, muhtevası ile diğer hususlar yönetmelikte belirlenir.
Madde 7 – (Değişik: 23/6/1981 - 2478/3 md.) (2)(3)
Ateşli silahları ancak;
1. (Değişik: 26/11/1986 - 3323/1 md.) Cumhurbaşkanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı yardımcıları Bakanlar, Yasama Organı Üyeleri ve Bakan Yardımcıları ile bu görevlerde bulunmuş olanlar, (2)
2. Özel kanunlarına göre silah taşıma yetkisine sahip bulunanlar,
3. Cumhurbaşkanı Kararı ile silah taşıyabileceklerine karar verilen Devlet, belediye, özel idare ve kamu iktisadi teşebbüsleri memur ve mensupları,
––––––––––––––––––––––
(1) 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 33 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan“Başbakan,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar,” ibaresi eklenmiştir.
(2) 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 4 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “Başbakan ve” ibaresi “Başbakan,” şeklinde değiştirilmiş, aynı bende “Yasama Organı Üyeleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Bakan Yardımcıları” ibaresi eklenmiş; daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.
(3) 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 33 üncü maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “Başbakan” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Cumhurbaşkanı yardımcıları” ibaresi eklenmiş, (3) numaralı bendinde yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.

2466

4. A) (Değişik: 23/2/2000 - 4534/1 md.) Mahkeme kararı ile ya da haklarında verilen mahkumiyet kararının sonucu olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden tart ve ihraç edilenler, rütbesinin geri alınmasına hükmolunanlar ile 926 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin (c) bendi, 3269 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü  fıkrası ve 3466 sayılı Kanunun 15 inci maddesi uyarınca disiplinsizlik veya ahlaki durumları sebebiyle ayırma işlemine tabi tutulanlar, 3269 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca başarısız görülenler ile 3466 sayılı Kanunun 13 ve 16 ncı maddeleri uyarınca ilişikleri kesilenler veya 1402 sayılı Kanunun 2 nci maddesi uyarınca emekli edilenler hariç olmak üzere emekli subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar ile mecburi hizmetini tamamlayarak istifa etmek suretiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan subay, astsubay, ve uzman jandarmalar ve en az on yıl görev yapıp sözleşmelerinin uzatılmaması sonucu veya kendi isteğiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan uzman erbaşlar,
B) Disiplin kurulları veya mahkeme kararıyla meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarılanlar ya da haklarında verilen mankümiyet kararı sonucu memuriyetle ilişiği kesilenler veya sicillen ya da 1402 sayılı Kanunun 2 nci maddesi gereğince emekli edilenler hariç olmak üzere,
a) Vali, vali muavini, kaymakam ve bucak müdürlüğünden veya mülki idare amirliği hizmetlerinden,
b) Hakim, C. Savcısı ve C. Savcı yardımcısı ile bu meslekten sayılanlardan,
c) Emniyet hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda çalışan personelden,
d) MİT hizmetleri mensuplarından,
e) (Ek: 29/6/2006 – 5529/1 md.)  Çarşı ve mahalle bekçilerinden,
Emekli olanlar.
5. Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek esaslara göre valiler tarafından verilecek izin vesikasını alanlar, (1)
6. (Ek: 15/8/2016-KHK-674/24 md.; Değiştirilerek kabul: 10/11/2016-6758/24 md.) 442 sayılı Köy Kanununun 74 üncü maddesine göre görevlendirilen güvenlik korucularından hâlihazırda görevde bulunanlar ile aynı Kanunun ek 16 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 27/5/2007 tarihli ve 5673 sayılı Köy Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesine göre görevleriyle ilişikleri kesilenler,
7. (Ek: 20/11/2017-KHK-696/4 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/4 md.) Yapılan soruşturma sonucu veya kesinleşmiş yargı kararı üzerine görevine son verilenler ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olanlar hariç olmak üzere, en az bir dönem köy veya mahalle muhtarlığı ya da belediye başkanlığı yapmış bulunanlar,
Taşıyabilirler veya meksen yada işyerinde bulundurabilirler.
(Değişik: 23/2/2000 - 4534/1 md.) 4 numaralı bendin (A) alt bendinden istifade edenler ilgili Kuvvet Komutanlıkları veya Jandarma Genel Komutanlığının kayıtlarına geçmek ve bu makamlarca verilen belgelere işlenmek şartıyla ateşli silah taşıyabilirler veya bulundurabilirler. Bu şekilde düzenlenen belgeler, taşıma veya bulundurma izin belgesi yerine geçer.
–––––––––––––––
(1) 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 33 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.

2466-1

(Değişik üçüncü fıkra: 29/6/2006 – 5529/1 md.) Birinci fıkranın (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde sayılan kişilere ait silahların, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 64 üncü maddesine, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna, 2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna, 2566 sayılı Bazı Kamu Görevlilerine Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması  Hakkında  Kanuna,  2629  sayılı  Uçuş,  Paraşüt,  Denizaltı,  Dalgıç  ve  Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanunu ve 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa göre aylık bağlananlara ait silahların, barışta veya olağanüstü hallerde iç güvenlik ve asayişin sağlanmasına yönelik her türlü faaliyet, eğitim, tatbikat ve manevralar ile birlik veya grup halinde intikaller sırasında veya bu harekat ve hizmetlerin sebep ve etkileri ile hayatlarını kaybedenlerin ana, baba, eş ve çocuklarına bu kişilerden intikal eden ateşli silahlar ile yukarıda sayılan kanunlara göre aylık bağlanmamış olsa bile bu şekilde yaralananlara ait ateşli silahların taşınmasına veya bulundurulmasına yetki veren kayıt ve belgeler ile 442 sayılı Kanunun 74 üncü maddesine göre görevlendirilen güvenlik korucuları ile köy veya mahalle muhtarları ve belediye başkanlarının edinecekleri en fazla bir adet silaha ait taşıma veya bulundurmaya yetki veren kayıt ve belgeler her türlü resim, vergi ve harçtan muaftır. (1)(2)
         (Ek fıkra: 29/6/2006 – 5529/1 md.) Barışta veya olağanüstü hallerde iç güvenlik ve asayişin sağlanması amacıyla yürütülen her türlü faaliyet, eğitim, tatbikat ve manevralar ile birlik veya grup halinde intikaller sırasında bu harekat ve hizmetlerin sebep ve etkileriyle vefat edenlerden (şehit, er, erbaş ve malûl gaziler dahil) intikal eden silah bulunmaması durumunda; bunların ana, baba, eş ve çocuklarından sadece birinin, bir ateşli silahla sınırlı olmak kaydıyla, silah taşımasına veya bulundurmasına yetki veren kayıt ve belgeler her türlü resim, vergi ve harçtan muaftır.






–––––––––––––––
(1) 3/10/2016 tarihli ve 676 sayılı KHK’nin 13 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan  “yetki veren kayıt ve belgeler” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile 442 sayılı Kanunun 74 üncü maddesine göre görevlendirilen güvenlik korucularının edinecekleri en fazla bir adet silaha ait taşıma veya bulundurmaya yetki veren kayıt ve belgeler” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7070 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle,  “bu fıkrada yer alan “yetki veren kayıt ve belgeler” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile 442 sayılı Kanunun 74 üncü maddesine göre görevlendirilen güvenlik korucuları ile köy veya mahalle muhtarları ve belediye başkanlarının edinecekleri en fazla bir adet silaha ait taşıma veya bulundurmaya yetki veren kayıt ve belgeler”ibaresi eklenmiştir” şeklinde değiştirilerek kabul edilmek suretiyle kanunlaşmıştır.
(2) 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 4 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “güvenlik korucularının” ibaresi “güvenlik korucuları ile köy veya mahalle muhtarları ve belediye başkanlarının” şeklinde değiştirilmiştir.

2466-2

1, 2, 3 ve 4 numaralı bentlerde sayılan kişilere ait silahlar ile 442 sayılı Kanunun 74 üncü maddesine göre görevlendirilen güvenlik korucuları ile köy veya mahalle muhtarları ve belediye başkanlarının edinecekleri en fazla bir adet silah hariç olmak üzere mesken veya, iş yerinde bulundurulmasına izin verilen ateşli silahlar için bulundurma vesikası düzenlenirken yürürlükteki Harçlar Kanunu hükümlerine göre bir defaya mahsus olmak üzere harç alınır. (1)(2)
Silah taşımaya yetki veren kimlik kartları ile belgelerin düzenlenmesi ve gerektiğinde yenilenmesi ya da geri alınmasına ilişkin usul ve esaslar Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikte düzenlenir.
(Değişik yedinci fıkra: 3/10/2016-KHK-676/13 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/13 md.) Ateşli silahla işlenen suçlardan hükümlü bulunanlar ile taksirli suçlar hariç olmak üzere bir yıldan fazla hapis cezasına mahkûm olanlara, affa uğramış olsalar bile ateşli silah taşıma ve bulundurma izni verilemez.
Madde 8 – Lüzum görülen mıntakalarda Cumhurbaşkanı karariyle valiler tarafından halka silah bulundurma ve taşıma müsaadesi verilebileceği gibi toplu silah aranması da yapılabilir. (3)
Madde 9 – Ateşli silah taşımak müsaadesini haiz olanlar, bu silahları resmi ruhsatı haiz bulunanlardan başkasına satamıyacakları gibi muvakkaten de olsa başkalarına veremezler.
Silah bulundurma ve taşıma ruhsatını haiz olan kimsenin bu silahla suç işlemesi veya silahın muhafazasındaki ihmal ve kusurlu neticesi başkaları tarafından bir suç işlenmesi veya intihar ve intihara teşebbüs edilmesi hallerinde silah vesikası geriye alınır ve bir daha silah bulundurma ve taşıma izni verilmez.
Madde 10 – (Değişik: 23/6/1981 - 2478/4 md.)
Mahkemelerce zoralımına karar verilen veya güvenlik kuvvetlerince herhangi bir şekilde ele geçirilen ateşli silahlarla mermiler ve bıçaklar bir tutanak karşılığı Milli Savunma Bakanlığı emrine verilir.
Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT Müsteşarlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünün ihtiyaçları bu silah ve mermilerden öncelikle karşılanır. (4)
_________________
(1) 3/10/2016 tarihli ve 676 sayılı KHK’nin 13 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan  “sayılan kişilere ait silahlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile 442 sayılı Kanunun 74 üncü maddesine göre görevlendirilen güvenlik korucularının edinecekleri en fazla bir adet silah” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7070 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle, “bu fıkrada yer alan “sayılan kişilere ait silahlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile 442 sayılı Kanunun 74 üncü maddesine göre görevlendirilen güvenlik korucuları ile köy veya mahalle muhtarları ve belediye başkanlarının edinecekleri en fazla bir adet silah” ibaresi eklenmiştir” şeklinde değiştirilerek kabul edilmek suretiyle kanunlaşmıştır.
(2) 20/11/2017 tarihli ve 696 sayılı KHK’nin 4 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “güvenlik korucularının” ibaresi “güvenlik korucuları ile köy veya mahalle muhtarları ve belediye başkanlarının” şeklinde değiştirilmiştir.
(3) 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 33 üncü maddesiyle, bu maddede yer alan “Vekiller Heyeti” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
(4) 3/6/2011 tarihli ve 640 sayılı KHK’nin 40 ıncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan "Gümrük ve Muhafaza" ibaresi "Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza" şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

2466-3

(Değişik: 23/2/2000 - 4534/2 md.) Birinci fıkra gereğince Milli Savunma Bakanlığı emrine verilen ateşli silahlardan, Türk Silahlı Kuvvetleri ile ikinci fıkrada belirtilen kurumların ihtiyaçları karşılandıktan sonra artan miktarından bir kısmını, özel kanunlarına göre silah taşıma yetkisini haiz olan veya Cumhurbaşkanı kararı ile silah taşımalarına ve zati silah edinmelerine izin verilen kişilere bir adet olmak üzere bedel takdiri suretiyle Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu aracılığı ile satmaya Milli Savunma Bakanlığı yetkilidir. (1)
(Ek fıkra: 9/1/1985 - 3147/1 md.):
Emniyet Genel Müdürlüğünce zati silah edinmelerine izin verilen polisler, bu silahlardan, tabanca niteliğinde olanlarını, takdir olunan bedellerinin yarısı bir bedelle ve bir adet olarak satın almada, öncelik hakkına sahiptirler.
(Beşinci fıkra Mülga: 22/11/1990 - 3684/6 md.)
Madde 11 – (Değişik: 23/6/1981 - 2478/5 md.)
Hatıra teşkil eden veya antika olan ateşli silahlarla bıçakların bulundurulmasına izin verilmesi zorunludur.
Ancak, görevleri nedeniyle Devletçe verilen veya kendilerince bu amaçla temin edilen ve bu görevleri sona erdikten sonra meskenlerinde kalan veya kanuni yakınlarına intikal eden kılıç, meç ve benzeri aletler için izin belgesi aranmaz.
Antika olan ateşli silahlarla bıçaklar için verilen izin bunların yalnız sahibine bırakılmasına veya nakline müsaadeyi tazammun edip üstte taşımaya cevaz vermez. Antika olan ateşli silahlarla bıçakların izin vesikalarıyla birlikte satışı serbesttir.
Bu Kanunun uygulanmasında hatıra silah deyimi:
a) Yurt içinde ve yurt dışında yabancı Devlet veya hükümet başkanları ya da hükümet üyeleri tarafından ya da hükümet adına kendilerine hediye edilip, hediye edildiği usulüne göre belgelenmiş olan,
b) Devlet Başkanı, Başbakan veya Genelkurmay Başkanı tarafından hediye edilen ve hediye edildiği belgelendirilen,










––––––––––––––––
(1) 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 33 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan  “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.

2467


c) 6136, 6768, 1308 ve 2313 sayılı kanunların geçici maddeleriyle belirlenen süreler içinde başvurularak vesikaları alınmış olması koşulu ile;
1. Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi azalarına zafer hatırası olarak verilen veya mirasçılarına intikal eden muayyen alameti havi bulunan,
2. İstiklal Savaşından önceki savaşlardan yanlarında kalan veya mirasçılarına intikal ettiği belgelendirilen,
3. İstiklal Savaşına katılan subay ve erat ile cephe gerisinde ulvi maksadın husulü için gayret gösterenlerin ellerinde kaldığı veya mirasçılarına intikal ettiği tespit olunan,
4. İstiklal Savaşında cephe komutanları tarafından hizmetlerine karşılık hatıra olarak verildiği veya mirasçılarına intikal ettiği tespit edilen,
Ateşli veya ateşsiz silah ve bıçakları ifade eder.
(Mülga beşinci fıkra: 23/1/2008-5728/578 md.)
Antika silah deyimi; eskiden kalma, değerli belli bir özelliği olan, benzerlerine az rastlanan ve artık imal edilmeyen ateşli, ateşsiz silah ve bıçakları ifade eder. Silahın antika olup olmadığı çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek usul ve esaslara göre tespit olunur.
Madde 12 – (Değişik: 23/1/2008-5728/155 md.)
Her kim bu Kanunun kapsamına giren ateşli silahlarla bunlara ait mermileri ülkeye sokar veya sokmaya kalkışır veya bunların ülkeye sokulmasına aracılık eder veya bunları 29/6/2004 tarihli ve 5201 sayılı Harp Araç ve Gereçleri ile Silâh, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Kanun hükümleri dışında ülkede yapar veya bu suretle ülkeye sokulmuş ve ülkede yapılmış olan ateşli silahları veya mermileri bir yerden diğer bir yere taşır veya yollar veya taşımaya bilerek aracılık eder, satar veya satmaya aracılık ederse veya bu amaçla bulundurursa beş yıldan oniki yıla kadar hapis ve beşyüz günden beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
Birinci fıkrada yazılı suçları üçüncü fıkradaki hal dışında iki veya daha çok kişinin birlikte işlemeleri halinde, failler hakkında sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Birinci fıkradaki fiillerin, suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek cezalar bir kat artırılır.
Ateşli silahın tüfek veya seri ateşli kısa sürede çok sayıda ve etkili biçimde mermi atabilen tam otomatik veya dürbünlü tabanca veya bu fıkrada sayılanların benzerleri olması ya da bu niteliği taşımayan ateşli silahlar veya her türlü mermilerin miktar bakımından vahim olması halinde yukarıdaki fıkralarda yazılı cezalar yarı oranında artırılarak hükmolunur.
Dördüncü fıkrada niteliği belirtilen ateşli silahlar ile benzerlerinin miktar bakımından vahim olması halinde birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda yazılı cezalar bir kat artırılarak hükmolunur.


2468

Madde 13 – (Değişik: 23/1/2008-5728/156 md.)
Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Ateşli silahın, bu Kanunun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasında sayılanlardan olması ya da silâh veya mermilerin sayı veya nitelik bakımından vahim olması halinde beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşyüz günden beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Bu Kanunun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasında sayılanlar dışındaki ateşli silahın bir adet olması ve mutat sayıdaki mermilerinin ev veya işyerinde bulundurulması halinde verilecek ceza bir yıldan iki yıla kadar hapis ve yirmibeş günden yüz güne kadar adlî para cezasıdır.
Ateşli silahlara ait mermilerin pek az sayıda bulundurulmasının veya taşınmasının mahkemece vahim olarak takdir edilmemesi durumunda hükmolunacak ceza altı aya kadar hapis ve yüz güne kadar adlî para cezasıdır.
Kuru sıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği ya da benzerlerini atabilen tabancayı, teknik özelliklerinde değişiklik yaparak öldürmeye elverişli silah haline dönüştüren kişi, bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre cezalandırılır.
Madde 14 – (Değişik: 23/1/2008-5728/157 md.)
Her kim, bu Kanun hükümlerine aykırı olarak 4 üncü maddede yazılı olan bıçak veya başkaca aletler yahut benzerlerini ülkeye sokar, sokmaya kalkışır veya bunların ülkeye sokulmasına aracılık eder veya bunları ülkede yapar veya bir yerden diğer bir yere taşır veya yollar veya taşımaya aracılık ederse iki yıldan beş yıla kadar hapis ve ikiyüz günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır. Suç konusu bıçak ve aletlerin  niteliği veya sayı olarak azlığı halinde verilecek ceza yarısına kadar indirilir.
Birinci fıkradaki eylemleri işlemek amacı ile teşekkül kuranlar ile yönetenler veya teşekküle mensup olanlar tarafından sözü geçen fıkrada yazılı suçlar işlenirse failler hakkında beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Birinci fıkrada yazılı suçları ikinci fıkradaki hal dışında iki veya daha çok kişinin birlikte işlemeleri halinde, birinci fıkraya göre verilecek cezalar bir kat artırılır.
Bu madde kapsamına giren bıçak ve başkaca aletlerin veya benzerlerinin miktar bakımından vahim olması halinde yukarıdaki fıkralara göre hükmolunacak cezalar yarı oranında artırılır.

2469

Madde 15 – (Değişik: 12/6/1979 - 2249/10 md.)
(Değişik birinci fıkra: 23/1/2008-5728/158 md.) Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak 4 üncü maddede yazılı olan bıçak veya diğer aletleri veya benzerlerini satanlar, satmaya aracılık edenler, satın alanlar, taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis ve yirmibeş günden az olmamak üzere adlî para cezasına hükmolunur.
Bu madde kapsamına giren bıçak veya diğer aletlerin veya benzerlerinin sayı veya nitelik bakımından vahim olması halinde yukarıdaki fıkraya göre hükmolunacak cezalar yarıdan bir katına kadar artırılır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesine göre yapımına izin verilen bıçakları veya diğer aletleri veya benzerlerini kullanma amacı dışında satanlar, satmaya aracılık edenler, satın alanlar, taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında birinci fıkradaki; o bıçak veya diğer aletlerin veya benzerlerinin sayı ve nitelik bakımından vahim olması halinde de ikinci fıkradaki cezalar hükmolunur.
(Ek fıkra: 23/1/2008-5728/158 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yazılı olan yivli ve yivsiz silahlarla bıçak ve diğer aletleri, hal ve şartlara göre sırf saldırıda kullanmak amacıyla taşıyanlar, üç aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Madde 16 – (Değişik: 12/6/1979 - 2249/11 md.)
Bu Kanunun kapsamına giren suçlarda Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair 1918 Sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz.
Ek Madde 1 – (Ek:30/6/1970 - 1308/7 md.; Değişik:22/11/1990 - 3684/2 md.)
A) Duruşmalarda, mahkeme salonlarında, hastanelerin psikiyatri bölümlerinde, akıl hastanelerinde, ceza ve tutukevleri ile her türlü ıslah ve infaz kurumlarında veya bunların eklentilerinde,
B) Öğrencilerin toplu olarak oturdukları yurtlarda, eğitim ve öğretim kurumlarında, siyasi partilerin açık hava ve kapalı yer toplantılarında, izinli veya izinsiz yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, sendikalarda, derneklerde veya bunlara yönetim ve yapı olarak doğrudan doğruya bağlantılı olan yerlerde veya bunların toplantı ve kongrelerinde, her türlü spor karşılaşma veya yarışmalarının yapıldığı yerlerde, kanuna uygun veya kanuna aykırı olarak grev ve lokavt yapılmakta olan iş yerlerinde,
C) Türkiye Büyük Millet Meclisi ana binaları ile Meclis Başkanlığınca belirlenen yerlerde,
Ateşli silahlar taşınamaz.
Yukarıda sayılan yerlerde bu Kanuna aykırı olarak ateşli silahları veya bunların mermilerini 4 üncü maddede yazılı olan bıçakları veya sair aletleri veya benzerlerini veya Türk Ceza Kanunun 174 üncü maddesinde yazılı olanları taşıyan veya bulunduranlar hakkında ilgili kanunlarda belli edilen cezaların iki katı hükmolunur. (1)
(A) ve (B) bentlerinde sayılan yerlerde 7 nci maddenin 1, 2, 3 ve 4 numaralı bentlerinde belirtilen, kişiler ile bu yerlerin güvenliği için görevli bulunan polis ve jandarma personeli, (C) bendinde sayılan yerlerde ise yalnız bu yerlerin güvenliği ile görevli bulunan polis, jandarma ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Mumafız Taburu personeli silahlarını taşıyabilirler.
(Değişik dördüncü fıkra: 23/1/2008-5728/159 md.) (A), (B) ve (C) bentlerinde sayılan yerlere silahla giren veya buralarda silah taşıyan kişiler, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, elli günden az olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, bu kişilerin silah ruhsatları bulundurmaya çevrilir. Önödeme veya mahkûmiyet kararındaki  adlî para cezasının infaz edildiği veya düştüğü tarihten itibaren beş yıllık süre geçmediği  takdirde, bu kişilere taşıma ruhsatı verilmez.
––––––––––––
(1) 23/1/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun 159 uncu maddesiyle  bu fıkrada bulunan “264” ibaresi “174” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

2470

Ek Madde 2 – (Ek: 12/6/1979 - 2249/13 md. ; Mülga: 23/1/2008-5728/578 md.)
Ek Madde 3 – (Ek: 12/6/1979 - 2249/13 md.; Mülga: 10/10/1980 - 2313/2 md.)
Ek Madde 4 – (Ek: 23/6/1981 - 2478/9 md.)
Kara Avcılığı Kanunu esaslarına göre izin alıp turist olarak avcılık yapmak ya da Gençlik ve Spor Bakanlığınca tertip olunacak atıcılık yarışmalarına katılmak üzere yurda gelen yabancılar beraberlerinde getirdikleri miktarı yönetmelikte belirtilen yivli ve yivsiz tüfekler ile nişan tüfek ve tabancalarını ve bunların aksamı ile mermilerini gümrük makamlarına beyan etmek ve giriş kapısı emniyet makamlarından izin almak koşuluyla geçici olarak yurda sokabilirler.
Antlaşmalarla yurdumuza görevli olarak gelen yabancılar ile bilimsel araştırmalar yapmak amacıyla gelen kişiler de beraberlerinde getirecekleri yivli veya yivsiz tüfekler ve aksamı ile mermilerini İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Mudürlüğünden izin almak ve gümrük makamlarına beyan etmek şartıyla yurda sokabilirler.
Yukarıdaki fıkralara göre yurda sokulmasına izin verilen silah, silah aksamı ve mermileri ilgili kişilerin pasaportuna kaydolunur. Bu kayıt silah, aksamı ve mermileri için taşıma izin vesikası yerine geçer. Yukarıda belirtilen şartlara uygun olarak getirilen yivli veya yivsiz  tüfekler, nişan tüfek ve tabancaları ve bunlara ait aksam ile sarfedilmeyen mermilerin ülkemiz terkedilirken yolcu beraberinde yurt dışına çıkarılması zorunludur.
Ek Madde 5 – (Ek: 23/6/1981 - 2478/9 md.)
Bu Kanunun 12 ve 13 ncü maddelerine aykırı eylemleri; top, havan, roketatar, uçaksavar, tanksavar, ağır ve hafif makinalı tüfekler ve benzeri askeri amaçlı savaş silahları veya mermilerine ilişkin olduğu takdirde anılan maddelere göre hükmedilecek cezalar bir kat artırılır.
Ek Madde 6 – (Ek : 12/5/l988 - 3448/2 md.; Değişik:  22/11/1990 - 3684/3 md.) (1)
Milli İstihbarat Teşkilatının demirbaş silahları, yedek parça ve mermileri ile Teşkilat mensuplarının yurt içinden temin edecekleri veya yurt dışına gittiklerinde bir defaya mahsus olmak üzere gümrük vergi, resim ve harçlarını ödemek suretiyle getirecekler zati silah ve mermilerinin yurda sokulmasına dair usul ve esaslar Cumhurbaşkanınca onaylanan yönetmelikte belirtilir. Bu yönetmelik Resmi Gazetede yayımlanmaz.
Ek Madde 7 – (Ek: 12/5/1988 - 3448/2 md.; Değişik: 22/11/1990 - 3684/4 md.)
Silah ruhsatı almasında mani hali bulunmayan her Türk vatandaşı bulundurmak maksadıyla silah satın alabilir. Bulundurma ruhsatı mesken yada iş yerinde bulundurmak üzere iki şekilde verilir. Bulundurma ruhsatlı silahların bir yerden başka bir yere nakli için mahallinin en büyük Mülki Amirinin vereceği nakil belgesi gereklidir. Bu belge atış poligonlarına gidiş ve dönüş için de geçerlidir. Ancak, silah nakil belgesinde belirtilen gün ve güzergah haricinde silah, mesken veya iş yeri dışına çıkarılamaz.
––––––––––––––
(1)  15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 21 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından hazırlanıp Başbakanca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.

2470-1

Savunma Sanayii Müsteşarlığı kanunen yurda girmesinde sakınca bulunmayan silah ve mermileri ithal eder veya bir kamu kuruluşuna ithal ettirir. Bu silahlar, bu Kanuna göre silah taşımaya veya bulundurmaya hak kazanmış kişilere satırılır veya bir kamu kuruluşuna sattırılır.
Satış şekli, bedeli, satışı yapan kurum veya kuruluşa ödenecek komisyon ücreti, satıştan sağlanacak gelirin dağıtımı, kullanış biçimi ve bunlarla ilgili diğer hususlar Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulacak yönetmelikte belirlenir. (1)
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce belirlenecek ihtiyaç miktarına göre, sırf sporda kullanılan nişan tüfek ve tabancaları ile bunlara ait mermiler İçişleri Bakanlığınca izin verilmek ve kontrol edilmek şartıyla adı geçen Genel Müdürlükçe ithal olunabilir. Bu şekilde ithal olunan silahlar ve mermileri anılan Genel Müdürlüğün demirbaşına kayıt edilir. Bu silahların satış ve devri yapılamaz.
Ek Madde 8 – (Ek: 12/5/1988-3448/2 md.)
(Değişik birinci fıkra: 20/11/2017-KHK-696/5 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/5 md.) Milli Savunma Bakanlığınca temin edilen tabanca ve mermiler, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki subay, astsubay ve uzman erbaşlara; Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca temin edilen tabanca ve mermiler, kendi bünyelerindeki subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlara; Emniyet Genel Müdürlüğünce temin edilen tabanca ve mermiler, emniyet hizmetleri sınıfı personeli ile Emniyet Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra ünitelerinde istihdam edilen çarşı ve mahalle bekçilerine, görevlerinde kullanmak üzere bedeli mukabili zati demirbaş silah olarak satılır. Satılan silahların ayrılma, ihraç ve benzeri sebeplerle geri alınma usul ve esasları ile satılma şekil ve şartları, zayi, hasar, onarım, kadro standardı dışı bırakılması, eğitim ve görevde kullanılan mermilerin bedelli veya bedelsiz temini ve diğer hususlar çıkarılan yönetmeliklerle belirlenir.
(Değişik ikinci fıkra: 14/7/2004-5217/16 md.) Bu Kanuna göre yapılan satışlardan elde edilen Türk Lirası ve döviz karşılığı tutarlar, bütçeye gelir kaydedilir.
(Mülga üçüncü fıkra: 14/7/2004-5217/31 md.)
Bu silahlar ile ilgili muameleler her türlü vergi, resim, harç ve resmi kuruluşlara ait ardiye ücretinden muaftır.
(Değişik beşinci fıkra : 20/11/2017-KHK-696/5 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/5 md.) Bu silahlar ve mermilerin satın alınması için gelecek yıllara sari taahhütlere girişmeye Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilidir.
Ek Madde 9 – (Ek: 12/5/1988 - 3448/2 md.)
Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarında Emniyet Genel Müdürü, il emniyet müdürü, daire başkanı ve genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı olarak vazifeli olup da, meslekten çıkarma veya memuriyetten ihraç sebebi dışında, istifa, kurumlararası nakil veya emeklilik sebebiyle ayrılanlar da Ek 8 inci maddedeki satış hükümlerinden aynen istifade ederler.
Ek Madde 10 – (Ek: 12/5/1988 - 3448/2 md.)
Standart dışı olanlar hariç, demirbaşa kayıtlı ve halen personele zimmetli tabancalar bu personele satılır.
Standart dışı silahlar İçişleri Bakanlığınca tespit edilecek esaslar çerçevesinde Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yurt içinde veya yurt dışında serbest piyasada satılır. Bu satışlara ait işlemler 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi değildir.
––––––––––––––––
(1) 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 33 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan  “adı geçen İdarenin görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca hazırlanıp Bakanlar Kurulu Kararı ile” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.

2470-2

(Değişik üçüncü fıkra: 14/7/2004-5217/16 md.)Birinci ve ikinci fıkralara göre satışlardan elde edilen gelirler bütçeye gelir kaydedilir.
Ek Madde 11 – (Ek: 22/11/1990 - 3684/5 md.)
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne bağlı Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu ile diğer  kamu  kuruluşlarının  sahip  oldukları atış poligonları dışında, özel şahısların trap-skeet, atış
alanı ile tabanca ve tüfek atış poligonu açması İçişleri Bakanlığının iznine tabidir. Bu gibi yerlerde kullanılacak silah ve fişeklere ait hususlar yönetmelikle belirlenir.
Ek Madde 12- (Ek: 2/1/2017-KHK-680/30 md.; Değiştirilerek kabul: 1/2/2018-7072/29 md.)
Terör veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen ya da 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları sebebiyle elkonulan, milli savunma veya iç güvenlik hizmetleriyle doğrudan ilgili silah, mühimmat, araç ve gereç ile sarf malzemesinin delil olarak saklanmasına gerek bulunmaması halinde, bu eşyaların Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına tahsis edilmesi, mahallin en büyük mülki amiri tarafından soruşturma evresinde hakim veya kovuşturma evresinde mahkemeden talep edilebilir. Talep üzerine verilen kararlara karşı itiraz edilebilir. Soruşturma veya kovuşturma sonunda elkonulan eşyanın iadesine karar verildiği takdirde iadenin konusunu rayiç değer oluşturur. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet, İçişleri, Maliye ve Milli Savunma Bakanlıklarınca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
Geçici Madde 1 – Bu Kanunun şumulüne giren ateşli silahlarla mermilerini müsaadesiz ellerinde bulunduranlardan kanunun meriyete girdiği tarihten itibaren altı ay içinde taşıma veya bulundurma için izin vesikası almıyanlar veya izin vesikasını haiz olanlara devretmiyenler veya kendilerine izin vesikası verilmiyenler bu silah ve mermileri makbuz mukabilinde zabıta makamlarına teslime mecburdurlar.
2637 sayılı kanun hükümlerine tevfikan izin vesikası verilmiş olup da müddetleri henüz bitmemiş olanlar bu kanunun meriyete girdiği tarihten itibaren yukarıdaki müddet içinde izin almadıkları veya kendilerine vesika verilmediği takdirde ellerindeki vesikalar hükümsüzdür.
Geçici Madde 2 – Her nevi bıçak imal ve satışını mutat meslek ve sanat ittihaz etmiş olanlar, ellerinde bu kanuna göre menedilmiş bıçak ve benzerleri bulunduğu takdirde, bunları Hükümetçe tesbit edilecek müddet zarfında bir beyanname ile mahallin en büyük mülkiye amirine bildirmeye mecburdurlar.
Bunlardan 4 üncü maddenin ikinci fıkrasında gösterilen işlerde kullanılmaya elverişli olanlar damgalanarak sahibine iade olunur ve diğerleri maliyet bedelleri ödenerek teslim alınır.
Yukarki fıkra hükmü mahfuz kalmak üzere ellerinde bu kanunla menedilen bıçak ve benzerlerini bulunduranlar bu kanunun meriyete girdiği tarihten itibaren altı ay içinde mahalli zabıta makamlarına teslime mecburdurlar.
Geçici Madde 3 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte meslek ve sanat erbabı tarafından kullanılmakta olup 4 üncü maddede imali izne bağlı olan bıçaklar ilgililerin üç ay içinde müracaatı üzerine mahalli zabıtaca damgalanır.

2470-3

Geçici Madde 4 – (Ek: 4/7/1956 - 6768/2 md.)
6136 sayılı kanunun geçici 1 inci ve 2 nci maddelerinde yazılı izin ve vesikaları zamanında almıyanlarla zabıta makamlarına teslim etmiyenler ve bu sebeple ellerinde vesikasız ateşli silahlarla mermilerini ve mezkür kanuna göre menedilmiş bıçak ve benzerlerini bulunduranlar bu kanunun neşri tarihinden itibaren 6 ay zarfında mezkür silah ve mermilerle bıçak ve benzerlerini makbuz mukabilinde zabıta makamlarına teslime veya vesika almıya mecburdurlar.
Geçici Madde 5 – (Ek: 4/7/1956 - 6768/2 md.; Değişik: 11/2/1957 - 6910/1 md.)
6136 sayılı kanunun meriyete girdiği tarih ile 6768 sayılı kanunun 6 aylık intikal müddetinin hitamı olan 11/1/1957 tarihi arasında ateşli silahlarla bunlara ait mermileri ve kanunen memnu bıçak ve benzerlerini bulunduranlarla taşıyanlar hakkında takibat yapılamaz. Hükmolunan cezalar icra ve infaz edilmez ve kanuni neticeleri ortadan kalkar.
Geçici Madde 6 – (Ek: 30/6/1970 - 1308/8 md.)
Bu kanunun 1 inci maddesiyle 6136 sayılı Kanun hükümleri kapsamına alınan yivli av tüfeklerini ellerinde bulunduranlar, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde mahallin en büyük mülkiye amirine teslime mecburdurlar.
6136 sayılı Kanunun 7 ve 11 inci maddeleri hükümlerine göre taşıma veya bulundurma için izin alanların yivli av tüfekleri taşıma ve bulundurma belgesine bağlanarak sahibine iade olunur. Diğerleri, gerçek karşılıkları ödenerek Devletçe satın alınır.
Geçici Madde 7 – (Ek: 12/6/1979 - 2249/14 md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesi hükümleri kapsamına alınan topuz, topuzlu kamçı, boğucu tel veya zinciri, muşta ile salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel nitelikte bulunan benzeri aletleri ellerinde bulunduranlar bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde, mahalli zabıta makamlarına teslime zorunludurlar.
Geçici Madde 8 – (Ek: 2/7/1992 - 3831/1 md.)
6136 sayılı Kanun kapsamına giren ruhsata bağlanmamış ateşli silahlar ve mermiler ile 765 sayılı Türk Ceza Kanununda belirtilen dinamit, bomba veya benzeri yakıcı, yıkıcı veya öldürücü alet veya her türlü patlayıcı maddeyi bulunduranlar; bunları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde mülki makamlara teslim ettikleri takdirde, haklarında takibat yapılmaz. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar kendiliğinden kanunda sayılan silah ve aletleri teslim edenler hakkında yapılan tahkikatlar düşer.
Birinci fıkraya göre mülki makamlara teslim edilen silah ve patlayıcı maddeler ile diğer aletler Devlet malı sayılarak, ilgili mülki makamlarca bir tutanak karşılığında İçişleri Bakanlığı emrine verilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar bir yönetmelikle tespit edilir.

2471


Geçici Madde 9 – (Ek: 29/8/1996 - 4178/7 md.)
(...) (1) 442 sayılı Köy Kanununun 74 üncü maddesine göre, mülki amirlerce gönüllü korucu olarak tespit edilen kişiler ile halen geçici köy korucusu olarak görev yapanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 90 (2) gün içinde ellerinde bulundurdukları tabanca, makineli tabanca veya hafif makineli tüfek sınıfından silahları mülki makamlara teslim ettikleri takdirde haklarında takibat yapılmaz ve isteyenlere yukarıda belirtilen tabanca ve tüfek sınıfından birer adet olmak üzere ve harçsız olarak menşelerine bakılmaksızın valilerce taşıma veya bulundurma ruhsatı düzenlenebilir. Bu şekilde ruhsata bağlanan silahlar, veraset yoluyla intikal dışında devir veya hibe edilemez, satılamaz, gerekli görüldüğünde Bakanlar Kurulunca toplatılmasına karar verilebilir. Gönüllü korucu ve geçici köy koruculuğu görevine son verilenlerin ruhsatları iptal edilebilir. Ruhsatları iptal edilen veya toplatılmasına karar verilen silahlar, Devlet malı sayılarak mülki makamlarca bir tutanak karşılığında İçişleri Bakanlığına teslim edilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ateşli silahlarla bunlara ait mermilerin ve Kanunen memnu bıçak ve benzerlerini bulunduran veya taşıyan gönüllü korucu ve geçici köy korucuları hakkında bu fiillerden dolayı takibat yapılmaz. Hükmolunan cezalar icra ve infaz edilemez ve kanuni neticeleri ortadan kalkar. Taşıma ve bulundurma ruhsatlarının verileceği kişiler, bu uygulamaya dair diğer hususlar, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.
Geçici Madde 10-(Ek: 2/7/2018-KHK-703/33 md.)
Bu maddenin yayımı tarihinde Başbakan, Başbakanlık müsteşarı,  Başbakanlık ve Başbakanlığa bağlı veya ilgili kurum ve kuruluşların başkanları ile Müsteşar Yardımcısı, Başbakan Başmüşaviri, Genel Müdür, Bakanlar Kurulu Sekreteri, Başbakanlık özel kalem müdürü ve bu görevlerde asaleten bulunmuş olanlar ile Başbakanlıkta asli görevleri ve kadroları teftiş ve denetim olan kamu görevlilerinin bu Kanun gereği elde ettikleri haklar saklıdır.
Ek Geçici Madde 1 – (Ek: 10/10/1980 - 2313/3 md.)
Yürürlükten kaldırılan ek 3 üncü maddeye göre tabanca taşıma yetkisini haiz bulunanların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde yetkili mercilere başvurmaları halinde 6136 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin 3 numaralı bendi hükümlerine göre kendilerine taşıma veya bulundurma izin belgesi verilebilir.
Taşıma veya bulundurma vesikasına bağlanamayan tabancalar sıkıyönetim komutanlıklarıyla mahalli mülki veya askeri makamlara teslim edilir.
Bu şekilde teslim alınan silahların Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunca tespit olunacak bedelleri Devletçe sahiplerine ödenir.
Ek Geçici Madde 2 – (Ek: 23/6/1981 - 2478/10 md.)
6136 sayılı Kanun kapsamına alınan ve özellikleri İçişleri ve Gençlik ve Spor Bakanlıklarınca müştereken çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek sporda kullanılan evvelce ruhsata tabi olmayan ateşli yivli silahları ellerinde bulunduranlar bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde müracaat ederek 7 nci madde esaslarına göre ruhsat almaya mecburdurlar.

——————
(1) Bu maddede yer alan “Bakanlar Kurulunun tespit edeceği illerde” sözcükleri Anayasa    Mahkemesinin 6/1/1999 tarih ve E.: 1996/68, K.: 1999/1 sayılı kararı ile iptal edilmiş olup metinden çıkarılmıştır.
(2) "45" gün ibaresi 14/1/1998 tarih ve 4321 sayılı Kanun ile "90" gün olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

2472

Ek Geçici Madde 3 – (Ek: 16/6/1983 - 2848/2 md.)
6136 sayılı Kanun hükümlerine aykırı biçimde edinildiği halde yetkili mercilerden 23/6/1981 tarihine kadar herhangi bir şekilde ruhsat veya vesika almak, kimliğe yazdırmak veya ilgisine göre Kuvvet Komutanlıkları ya da Jandarma Genel Komutanlığı silah defter ve kayıtlarına kaydettirmek suretiyle taşınan veya bulundurulan silahların kayıtlarındaki nitelik ve numaralarına uygunluğun anlaşılması halinde bu silahların 7 nci madde kapsamına giren sahiplerine söz konusu madde esaslarına göre yeniden silah taşıma veya bulundurma izni verilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen şekilde silah taşıma veya bulundurma vesikasını haiz olup da 7 nci madde kapsamına girmemeleri nedeniyle kendilerine taşıma veya bulundurma izin vesikası verilmeyenlerin mevcut izin vesikaları iptal edilmiştir. İzin vesikaları bu suretle iptal edilenler yapılacak tebliğden itibaren üç ay içinde silahlarını teslim ettikleri takdirde haklarında takibat yapılmaz. Bu kişilere ait silah ve mermiler 6136 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ve 1176 sayılı Kanun uyarınca işlem yapılmak üzere ilgili makamlarca bir tutanak karşılığında Milli Savunma Bakanlığı emrine verilir.
Madde 17 – Bu Kanun 15 Ağustos 1953 tarihinden itibaren meridir.
Madde 18 – Bu Kanunu İcra Vekilleri Heyeti yürütür.



10/7/1953 TARİHLİ VE 6136 SAYILI ANA KANUNA
İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER
I) 22/11/1990 tarihli ve 3684 sayılı Kanunun geçici maddesi:
Geçici Madde 1 – İstiklal Savaşı gazilerinin halen hayatta olanlarının yanlarında kalan veya savaşlarda şehit düşenlerden veya sonradan vefat edenlerden varislerine intikal etmiş bulunan 1923 yılı ve bu yıldan önce imal edilmiş her türlü ateşli silah, bıçak, kama ve kılıçlar için bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde beyan edilmek suretiyle, herhangi bir belge aranmaksızın ruhsat verilir. 1923 yılından sonra imal edildiği Kriminal Polis Laboratuvarlarınca tespit edilen silahlar müsadere edilir. Ancak, sahipleri hakkında herhangi bir kanuni işlem yapılmaz.
Birinci fıkrada bahsedilenlerden bu Kanunun yürürlük tarihinden önce haklarında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan takibata başlanmış olanlar hakkında takibatlar durdurulur. Mahkumiyet kararları ile müsadere kararları infaz edilmez ve infaz edilmiş olanlar dahil kanuni sonuçları ortadan kalkar. Müsadere edilmiş olup da halen muhafaza edilen takibata esas olan silahları kendilerine iade edilir. Mahkumiyet hükümlerine ait sicil varakaları adli sicilden çıkarılır.

2473-2479

6136 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR TABLO








2480
 







Kaynak:www.mevzuat.gov.tr